Sulak alanlar, yüz binlerce yıllık tabi süreçler sonucu meydana gelmiş, zengin bitki ve hayvan türleri ile yoğun organizma koleksiyonuna sahip yeryüzünün en önemli genetik rezervuarlarıdır. Bulundukları bölgenin su rejimini düzenlemesi, iklim dengelenmesi, ekolojik dengenin sağlanması ve biyolojik çeşitliliğin korunmasında önem taşımaları yanında, balıkçılık, tarım, hayvancılık, saz kesimi, turba çıkarılması ve rekreasyonel faaliyetlere sağladığı imkânlar nedeniyle yüksek bir ekonomik değere sahiptir. Ancak, tüm dünyada başlayan ve hızla gelişen endüstrileşme hareketleri nedeni ile sulak alanlar büyük zarar görmüştür. Buna bağlı olarak da sulak alanlara bağımlı birçok tür tükenme tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır.
Ülkemiz, uluslararası RAMSAR Sözleşmesine imza atarak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği” ile Sulak Alanların Korunması ve akılcı kullanımının sağlanmasını amaçlamaktadır.
Bakanlık, koruma statüsündeki alanların korunması, kaynak değerlerinin devamlılığının sağlanması, geliştirilmesi, yönetimi ve tanıtılması ile ilgili planlama esaslarına ilişkin karar ve hükümleri belirleyen, bölgedeki faaliyetler için kılavuz teşkil eden Yönetim Planı hazırlama çalışmalarını yürütmektedir. Yönetim Planları hazırlanarak, sulak alan ve göllerin doğal değerlerinin, sorunlarının ve tehditlerinin tespit edilerek yapılan Yönetim Planlarında alınacak tedbirler ortaya konulmaktadır.
Bölgedeki faaliyetler için rehber olacak teknik raporun hazırlanması kapsamında yapılan tüm çalışmalar, şirketimizde bulunan farklı uzmanlar, akademisyenler tarafından yürütülmektedir.